|
|
"Sınıfımızın bilimum hammadde ihtiyacını karşılayan üstün şahsiyet" (...) Ekşi sözlükte onu tanımlamak gerekse herhalde böyle yazılır.
Ya da Candaş'ın ünlü kalıbını da hatırlayabiliriz: "Efe ya şu benim..."
Efe kızsa da biz kendimizle dalga geçiyoruz. Çok iyiliksever bi insan olduğundan biz de suyunu çıkarıp çekinmeden pleksi siparişi verip duruyoruz. Ama Efe de dünkü çocuk değil. Bizden para almayarak önümüzü kesmeye çalışıyor. Hani "Bunlardan para alırsam ayakları alışır habire isterler en iisi biraz dişimi sıkıyım para almıyım, sonra mahçup olurlar bi yerden sonra istemezler."
Bu temenni de havada kalıyor tabii ki. Kadıköy'de adam gibi bi "pleksici" açılmadıkça bizim adresimiz belli.
Yalakalık gibi olmasın Efe hakkaten büyük şahsiyettir. Bize çok emeği geçmiştir. Çok zaman bütün imkanlarını bizim için seferber etmiştir.. Fotodan anlaşılabileceği gibi muhabbeti de keyiflidir. Hele hele avcı hikayeleri pek ünlüymüş ben daha yeni tanık oldum. O yarasalar, o hayvan azmanı sıçanlar, bayırdan aşağı dört nala koşturan azgın köpekler... Üüüüü-ü !
Daha bugün (02.03.2004) yeni gördük beresinin altında efe bayağı bi saç biriktirmiş. Hani bazıları sakal bırakır efe de saç bırakmış. Hem de böyle afro bi kabarıklığa sahip.
Böyle arkadaş az bulunur kıymetini bilelim.
Madeni birden sömürmeyelim
( ... )
Bak şimdi Efe gene darılacak başa alıyoruz.
Efe biz kendimizle dalga geçiyoruz!
Hem sonra...